22 Mayıs 2017 Pazartesi

KARANLIK İSLAM ORDULARI, HEDEFİNİZ ?

    
      Geçtiğimiz günlerde İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, camilerle alakalı şu sözleri dile getirmiş. " Camilerimizin statüleri farklılaşacak ve gruplara ayrılacak, camiler topluma açık hale gelecek ve sadece ibadet yapılan yer olarak görülmeyecek. "  Çok değerli İstanbul Müftüsünün , bu sözlerini günümüz İslam dünyası için çok anlamlı ve değerli buluyorum. Türkiye özelinden başlayarak İslam dünyasının geneline yayılan ve en büyük sorun olan bu konuyu dile getirmesi takdire şayan.!!! Çünkü İslam bugün tarihi boyunca görmediği ilerlemeyi kat etmiş, ilim irfan yolunda Batıya ve diğer medeniyetlere örnek teşkil etmiş ve İslam' a inanan Müslümanlar, savaşın olmadığı  barış dolu bir dünya yaratma yolunda hızlıca yol almış. Kendisini buradan ne kadar tebrik etsek azdır.!!! 






     Adalet kavramı ile özdeşlemiş, barış ile yoldaşlık etmiş bir dinin günümüzdeki en büyük sorunu bu çünkü. Ancak kendisine buradan bir sualde bulunmak istiyorum. Kendisi, camilerin statüsü ile uğraşacağına , şu soruyu önce sorması gerekmez miydi. " Acaba camiler bu zamana kadar Cami olmuş muydu ki? Bu misyonu yüklenebilmiş miydi ki? " Bilmiyorum ama benim dini mabedler den anladığım özellikle de bu İslami mabedler söz konusu olunca, halkın o günkü  sorunlarını dinleyip çözüm için uğraşan, halkın yaşadığı sıkıntıları bilip omuzlamaya çalışan destek olmaya çalışan mekanlar olarak algılıyorum. Aslında bütün dinlerin de özü budur. Bazılarının anladığı gibi pahalı seramiklerin şatafatlı avizelerin, halıların olduğu ama halkın bütün değerlerinden kopuk camiler olarak anlamıyorum.  İslamın günümüzde o kadar sorunu varken buna mı kaldı sadece İslam. Bizim inananlar olarak bugün konuşmamız gerekenler bunlar mı sizce?  İslamın dört bir yanı saran adaletsiz iktidarlar, halkına zulmeden Firavunlar, Nemrutlar varken, bizler camilerin statüsünü mü konuşacağız .İnsanlar ölürken, dilleri, renkleri, kokuları başka diye, baskı altına alınmış onca İslam ümmeti varken ve İslam ümmetinin yetimleri  yanı başınızda zulme uğrarken bugün bunları mı konuşmamız mı gerek? Biliyorum sizlerde benim düşündüğüm gibi düşünüyorsunuz aslında  bu konuda size haksızlık etmek istemiyorum. Ama bunlardan önce namaz kılarken çalınmamasını düşündüğünüz bir ayakkabınız ve çok sevdiğiniz bir makamınız var. 








    Siz onları düşünürken, İslami cihad adı altında insan öldürenler, bir futbol sahasında ırkçılığı tekbir sesleriyle süsleyenler, elinde Kuran ile gezip daha sonra gezdiği yerleri yakıp yıkan inananlar dini sorumluluklarını yerine getirme rahatlığını hissediyorlar.!!!  İnsanları harekete geçiren, kendi içinde devrime iten İslamın yerine uyuşturan, sessizleştiren ve bencilleştiren İslamın alması, ne kadar acı. İslam cahiliye devrinde diri diri toprağa gömülen insanları yeniden yaşama getirirken, köleliği kaldırırken, zulme karşı ses çıkarmayı amaç edinmişken insanların yaşamlarını karanlıktan aydınlığa getirirken. Bugün karanlıklar içinde kalıyoruz maalesef. Komşusundan haberi olmayan, insanların uğradığı adaletsizliklerden haberi olmayan, sessiz ve pasif, kocaman bir karanlık İslam ordusu... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder